Bir Cuma akşamını film izlemeye ayırmak, haftanın yorgunluğunu atmak için en sakin alternatiflerden biri. Hazır sonbahar gelmiş, havalar soğumuşken, kahvenizi alıp battaniyenin altına girmeden önce film önerilerimizi keşfedin. Bir de mendilleri hazırlayın çünkü bu hikayelerde biraz tebessüm biraz da göz yaşı var.
Big Fish
Bir baba ve oğlunun arasındaki anlaşmazlık, geçmişi yeniden keşfetmek ve bazen gülümseten bazen de hüzünlendiren bir masal izlemek istiyorsanız ilk tercihiniz Big Fish olmalı. Yetişkinler için yazılmış bir masal gibi görünse de çocuklarınızın filmdeki fantastik detaylara bayılacağına eminiz.
Hugo
Çocuklar için uygun olmasının yanında bir de sinemaseverlerin takdir edeceği kalitede bir dönem filmi olan Hugo, 1930’ların Paris’inde geçiyor. Filmde Paris tren istasyonunun duvarları arasında yaşayan ve saatlerden sorumlu olan kimsesiz bir çocuğun yaşadığı maceraları izliyoruz. Üstelik filmin yönetmeni Martin Scrosese!
The Pursuit of Happyness
Bir baba ve oğlunun hikayesini olabildiğince naif şekilde anlatan filmde başrollerde gerçekten bir baba ve oğlu rol alıyor. Will Smith’e Oscar adaylığı getiren filmde ona oğlu Jaden eşlik ediyor. Filmin adının orijinalinin neden yanlış yazıldığını da filmi izlerken öğreneceksiniz.
Coco
Pixar filmleri her zaman insanı kalbinden vuracak konulara sahip olur. Coco da çok farklı değil. Ailecek birbirinize sarılma isteği uyandıracak animasyon filminde ailesi istememesine rağmen müzisyen olmak isteyen küçük Miguel’in yaşadığı macera anlatılıyor.
La La Land
Oscar Ödülleri’nde En İyi Film ödülü yanlışlıkla verilse de kimileri için 2016’nın en iyi filmi La La Land’di. Yarım kalmış bir aşk hikayesini muhteşem şarkılar ve sıradışı bir anlatımla bizlere izleten filmi henüz izlemediyseniz, bu Cuma akşamı hemen izleyin!